05-31-2010, 09:37 | #1 |
Adnan Menderes ve trajedik bir aşk hikayesi
Kadin 25, erkek 40 yaşında... Kadın soprano, erkek başbakan... Aşk ne yaşa bakar, ne başa ve ne de mesleğe... Nereden ve ne zaman estiği bilinmeyen bir rüzgâr sizi kâh kaf dağı'nın tepesine, kâh bulutların üstüne çıkarır, kâh yerle göğün birleştiği çizgide bırakıverir apansız. Kendi mecrasında serüvenini yaşarken, kimi zaman bir sopranoyu başbakana, kimi zaman bir başbakanı sopranoya tutkuyla bağlaması ne kendisini küçültür, ne de tutkuyla birbirine bağladıklarını... Onun gözünde bir kralla köylü kızı ve bir başbakanla soprano arasında fark yoktur o kadar da eşitlikçi ve âdildir aşk...
Ancak, hayat, aynı derecede eşitlikçi ve âdil olamıyor. Tıpkı Adnan Menderes 40, Ayhan Aydan 25 yaşındayken aralarında başlayan aşkta eşitlikçi ve adil olamayarak, büyük bir aşkı trajediye dönüştürdüğü gibi... Can Dündar'ın belgeseli nedeniyle Adnan Menderes-Ayhan Aydan aşkı şu sıralar yine dilden dile dolaşıyor. Tabii saygı ve hayranlığa, hüzün ve gözyaşı karışarak... Saygı ve hayranlık duyulmayan aşk var mı ki... Mutlulukla birlikte hüzün ve gözyaşının da olmadığı aşk var mı ki... Her aşkın sonunda gözyaşı vardır / akar damla damla sel olur gider. İsmet Paşa'nın saygısı Can Dündar'ın belgeseli çok şey hatırlatmakla kalmıyor, çok şey öğretiyor da... Mesela, Menderes'in bu ilişkiyi doludizgin yaşarken hiçbir şeyden çekinmemesi... Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın muhalefetin kulağına gider endişesiyle Menderes'ten bu ilişkiyi bitirmesini istemesi... Muhalefetin yayın organı Ulus Gazetesi'nin foto muhabiri Hüseyin Ezer'in, opera konuşmak bahanesiyle gittiği Ayhan Aydan'ın evinde, üstünde Başbakan'ın el yazısıyla "Severek ve en iyi temennilerimle... Ayhancığıma" notunun bulunduğu fotoğrafını ele geçirmesi... Muhalefet tam iktidarın çanına ot tıkmaya hazırlanırken, İsmet İnönü'nün "bu bahsi gömün, bir daha da açmayın" emri... Muhalefet, İsmet Paşa'nın emriyle o bahsi gömmüştü ama gömmemeye kararlı olanlar da vardı. Hem de o bahsi gömüldüğü yerden çıkarıp, yerine Menderes'i gömeceklerdi! Darbenin sonu 27 mayıs 1960 darbesini yapanlar, başta Menderes olmak üzere devirdikleri iktidar mensuplarını halkın gözünden düşürmek için akıl almaz yollara başvurmaya başladılar mesela, İstanbul müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen’den, "Zina en büyük günahtır. Cezası, recmdir" fetvasını alarak, o ünlü ve rezil Bebek Davası'nı açtılar. Tanık olarak Yassıada'ya getirdikleri Ayhan Aydan'ın mahkeme karşısında ezilip büzüleceğini, Menderes'i suçlayacağını sanıyorlardı, yanıldılar. Başbakan ile doludizgin aşk yaşamaktan çekinmeyen Ayhan Aydan, darbecilerden ve kurdukları hukuk dışı mahkemeden mi çekinecekti? Göğsünü gere gere şunları söyledi: “-Adnan Menderes'i 1951'de tanıdım. Evli olmasına rağmen büyük bir aşkla sevdim. Bütün emelim ondan bir çocuk sahibi olmaktı. Bunu başaramadım.” Bu sözler sadece duruşmayı değil, o zamanlar adına İhtilal dedikleri darbeyi de bitirmişti aslında. Hangi darbe ve ihtilal aşka karşı durabilmiş ki... Can dündar.. |
|
|
Bookmarks |
Tag Ekle |
adnan, bir, hikayesi, menderes, trajedik |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
''Aşkın gözyaşları'' .... yaşanmış bir aşk hikayesi | Wampirella | Ask Öyküleri | 0 | 05-31-2010 09:52 |
Kardelen Hikayesi | Wampirella | Ask Öyküleri | 0 | 05-31-2010 09:44 |
Hüzünlü bir aşk hikayesi ''SİGARAYI BIRAKTIM'' | Wampirella | Ask Öyküleri | 0 | 05-31-2010 09:33 |
Bir Aşk Hikayesi | benimle_dans_et | Genel | 0 | 05-29-2010 03:44 |
Gelincik Hikayesi | aLmora | Ask Öyküleri | 0 | 03-17-2010 11:54 |