Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-31-2013, 06:14   #2
Successor
Avatar Yok
 Özel Mesaj       Arkadas Listesine Ekle
K.Tarihi: Jun 2012
Üye Numarası: 224
Arkadaşlar: 0
Konular:
Mesajlar: 277
Rép Puanı: 10
Rép Grafiği:
Standart

3- CİNSEL ALDATMA


"Eşimin ilgi duyduğu bir kadın var, güzel bir evliliğimiz vardı. Bunu neden yaptı, ben ne yapmalıyım, ilgi duyduğu kişi benim kadar bile sevimli değil" Psikolojik danışmana sırf başvuru sebeplerimden biriside budur.


İstatistikler ABD' de 100 erkekte 70'i, 100 kadından 25'i başka birisi ile beraber olduğunu söylüyor. Boşanmalar 1955 de %10 iken 1995 de % 52 ye çıkmış durumda.


Burada cinsel aldatmaların büyük rolü var.


Aile saadetine zarar verecek böyle bir davranış onaylanacak bir davranış değildir. Bir insan hem evli kalırım hem cinsel olarak istediğimi yaparım diyorsa bu evliliğin doğasına aykırıdır. Ergeç bir bedel ödemek zorunda kalacaktır.


Fakat bir kimse beşeri zaaf olarak böyle bir eylemde bulunuyor ve sonra pişman oluyorsa yapılacak şeyler vardır.


Bu ilişki siz istemedikçe asla sona ermez. Yapılan bazı hatalı tutumlar eşleri haklıyken haksız duruma düşürmektedir.


Birinci tutum: Misilleme yapmak


İnsanda doğal bir dürtü vardır. Öc almak, ona aynı ilaçtan içirmek, aynı acıyı çektirmek, yani kendi yasak ilişkinize sahip olmak.


Bazen de eşinize istenilebilir, beğenilebilir olduğunuzu göstermek, kanıtlamak, kıskandırmak için yapma arzusu uyanabilir. Fakat sonuç genelde yıkım olmaktadır. Sallantıda olan evlilik yıkılmakla sonlanacaktır. Yahut taraflardan biri ceza evine diğeri mezaristana gidecektir.

İkinci tutum: Duyguları bastırmak

Ağlamaya ihtiyacınız varsa ağlamalısınız, incindiyseniz açıklamalısınız. İnsanın kendisini denetlemesi iyidir ama bu duygularını ifade etmemesi anlamına gelmez. Duygularınızı doğru yöntemlerle ifade etmelisiniz. Kavga dili haklı insanı haksız duruma düşürür. Karşı tarafı savunmaya iter. Onun vicdanını rahatsız edecek duygu ifadesinin yolunu bulabilirsiniz.


Üçüncü tutum: İşlenen suçu sopa gibi kullanmak


Bazı insanlar sevdiklerinin hata yapmasından hoşlanır. Başkalarının hatası onun hatasını az gösterir. Bu hatayı sevdiğini denetlemek için sopa gibi kullanır. Böyle uygulamalar doğru yöntemler değildir. Aradaki sevgiyi uyandırmaz. Korku egemen bir ilişki iki tarafı da mutlu etmeyecektir.


Başkasının hatasında kalbi kırılan kimse "Sen dili" ile değil "Ben dili" ile konuşmayı başarmalıdır. Semavi bağışlayıcılık idealdir ancak herkes başaramaz. Bağışlamayı zamana bırakan bir insan karşı tarafı suçlamak, yargılamak gibi kolay bir yol yerine kendini sorgulamak, öz eleştiri gibi ben dili'ni kullanmalıdır.


"Suçun bir bölümü benim üzerimde" diyebilen bir insan gizlenmiş tehlikelerin oyununu bozacaktır.


Dördüncü tutum: Ayrıntılara dalmak


Acı olayları sürekli sorgulamak karşı tarafa kendini aşağılanmış hissettirir. Bazı insanlarda korkunç bir soru sorma ve merak dürtüsü vardır. Olayın ayrıntılarını dakikası dakikasına öğrenmek kötü niyetli bir dürtüdür. Halk arasında güzel bir söz vardır "Pisliği karıştırıp sonra kokuyor demek" gibi. Gerçekten hataların üzerine toprak örtmeyi başarabilmek çok zordur ama gereklidir. Hatasını kabul eden bir insana sürekli hesap sormak onu aşağılayacaktır. Kendini kötü hisseden bir insanda karşı tarafa sevgi duygularını uyandıramaz. Muhtemelen kaçınma davranışına veya kavga diline sebebiyet verilir.




Mutluluk mu ?
Evet,evet ! ßenim en sevdiğim oyundu o ; küçükken...~
LaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla