Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-31-2013, 04:49   #2
Successor
Avatar Yok
 Özel Mesaj       Arkadas Listesine Ekle
K.Tarihi: Jun 2012
Üye Numarası: 224
Arkadaşlar: 0
Konular:
Mesajlar: 277
Rép Puanı: 10
Rép Grafiği:
Standart

Birkaç saat boyunca iyi vakit geçirdik. Yemek yaptık, film izledik ve çok eğlendik. İçinde bulunduğumuz yaşamın zorluklarından dahası Öykü’nün içinde bulunduğu karanlık dünyadan birkaç saat de olsa kopabildik ve çok iyi vakit geçirdik. Öykü o heriften zihnini temizlemiş gibi görünüyordu. Gece yarısı olduğunda pijamalarımızı giyip yine aynı yatakta yatalım dedik. Tıpkı çocukluğumuzda olduğu gibi. Tıpkı annelerimizin bizi iki kız kardeş diye belleyip,beraber yatırdığı gibi. Şimdi iş hayatlarımıza atılmış iki kocaman kadın olmuştuk ama Öykü’nün yüreğine bir herif tarafından basılmış,o yürek yamyassı olana kadar ezilmişti. Yatıp,başucu dedikodularımızı yapmaya başladık. Yüzünün sol tarafı mosmor olsa da güzel saçlı güzel gözlü arkadaşım karşımda gülüyordu. Uzun zamandır ilk defa bu kadar içten bu kadar neşeli.
Kahkahalarımız dinerken dışarıdan bir gürültü patırtı duyduk. Önemsemeyip sohbete kaldığımız yerden devam etmeye başladık. Ama dışarıdan gelen sesler bizim seslerimizi bastırmayı başardı ve dışarıya bir kez daha kulak verdik. Gece yarısı bu mahallede böyle seslerin çıktığı hiç görülmemişti. ‘Öykü nerdesin ulan o…pu’ diye bir bağırma duyduk. O sırada Öykü’nün ayağa kalkışı saniyenin binde birlik süresi kadar olmuştu. ‘eyvah bu Erkan’ dedi. ‘beni merak etmiş olmalı’. Bir yandan bana açıklama yapmaya çalışırken bir yandan üstüne bir şeyler giymeye çalışıyordu. ‘içmiş sesinden belli, eyvah eyvah telefon bozuldu ve bana ulaşamadı ya o yüzden merak etmiş olmalı’ diyordu. Bir yandan apartmandan sesler geliyordu ‘ Öykü, ben erkeğim. Ben namusuma laf söyletmem. Nerelerdesin lan kaltak?’ Büyük bir şaşkınlıkla izliyordum olan biteni. Çenem kilitlendi ses tellerim iptal oldu o andaÖykü’nün ‘geliyorum aşkım buradayım’ diyerek kapıya koşması. Kapıyı açışı. Erkan’ın kapıda bir elinde telefon bir elinde büyük bir bıçakla Öykü’yü beklemesi. Ve Öykü’nün vücudunda yerini bulan bıçak darbeleri. An be an oluyordu herşey. Erkan yüzü kıpkırmızı bir şekilde Öykü’ye küfürler yağdırırken bir yandan rastgele savuruyordu bıçak darbelerini. Dondum. Zaman dondu ve ben dondum o anda. Erkan’ın küfürleri uzaklarda bir yerlerden gelip kulağımda çınlarken Öykü’nün gözleriyle kavuştu gözlerim. Dolu doluydu gözleri. Komşuların çığlıkları Öykü’nün gözyaşları olup akıyordu. Dünyanın hiçbir kalabalığında hiçbir tenhalığında hiç kimsenin duyamayacağı kadar alçak bir ‘ahh!’ çıkardı ağzından Öykü. Benim güzel gözlü arkadaşım. Bu kadar acıyı saklamış beden yere savrulurken Erkan’ın yüzüne zafer ifadesi yerleşti. Akıp giden gözyaşlarım, girdiğim şok, Erkan, komşular…Büyük bir daireydi etrafımda dönen. Bu bir şakaydı ve Öykü birazdan ayağa kalkıp yaralarından sızan kanın aslında salça olduğunu söyleyecekti. Fakat öyle olmadı. Öykü’nün gözlerindeki yaşlar yerde uzayıp giderken kanıyla birleşti hayallerimde.Yorgun bedeni,yorgun kalbi kendisine gelen en ufak bıçak darbesinde pes etmişti işte. Son soluğunu da vermişti karşımda. Benim gözleri güzel, gülüşü güzel arkadaşım. Kadın’ın öyküsünü bedeniyle birlikte toprağa götüren arkadaşım. İsimler değişse de öykünün sonunun hep aynı olacağını bile bile bu yolculuğu başından kabullenen arkadaşım. Sırlarını sabrıyla sınayan arkadaşım. Şimdi sarıldığı toprakta rahat uyuması dileğiyle…




Mutluluk mu ?
Evet,evet ! ßenim en sevdiğim oyundu o ; küçükken...~
LaL isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla